.jpeg)
Objective: Our aim was to investigate the prevalence and clinical features of allergic rhinitis in patients with ankylosing spondylitis.
Methods: This cross-sectional, clinical study was performed on 64 patients (24 females, 40 males) between October 2011 and November 2012. The Score for Allergic Rhinitis (SFAR) questionnaire was carried out to the patients with a recent diagnosis of ankylosing spondylitis. Skin prick test was performed to the cases who responded positively to SFAR. Descriptive parameters, clinical features and skin prick test results were documented.
Results: The mean age of the study group was 41.7±11.2. Eight patients (12.5%) were presumably diagnosed for allergic rhinitis according to SFAR questionnaire. Skin prick test yielded positivity for Dermatophagoides farinae and Dermatophagoides pteronyssinus in one of the 8 cases who responded positively for SFAR. The most common symptoms were sneezing (n=15; 23.4%), nasal obstruction (n=12; 18.8%), and nasal itching (n=12; 18.8%).
Conclusion: Our results demonstrate that prevalence of allergic rhinitis is lower in ankylosing spondylitis patients. However, clinical and pathophysiological features of allergic rhinitis accompanying autoimmune diseases must be investigated in further trials.
Ankilozan spondilit hastalarında alerjik rinit sıklığı ve klinik özelliklerine ilişkin bir ön çalışma
Amaç: Bu çalışmanın amacı ankilozan spondilit hastalarında alerjik rinit sıklığı ve klinik özelliklerini araştırmaktır.
Yöntem: Bu kesitsel, klinik çalışma bir üniversite hastanesinin kulak burun boğaz hastalıkları kliniğinde Ekim 2011 - Kasım 2012 arasında gerçekleştirildi. Toplam 64 ankilozan spondilit hastasına (24 kadın, 40 erkek) "The Score for Allergic Rhinitis" (SFAR) anketi uygulandı. Anket sonucuna göre alerjik rinit olduğu düşünülen olgulara deri testi yapıldı. Tanımlayıcı parametreler, klinik özellikler ve deri testi bulguları analiz edilerek sunuldu.
Bulgular: Çalışma grubunda ortalama yaş 41.7±11.2 olarak bulundu. Anket sonucuna göre alerjik riniti olduğu düşünülen 8 hastaya (%12.5) deri testleri yapıldı. Deri testi sonucunda bu olgulardan yalnızca birinde Dermatophagoides farinae ve Dermatophagoides pteronyssinus için pozitiflik saptandı. Ankilozan spondilit hastalarında rinitle ilgili olabilecek klinik bulgulardan hapşırma (n=15; %23.4), burun tıkanıklığı (n=12; 18.8%) ve burun kaşıntısı (n=12; %18.8) gözlendi.
Sonuç: Çalışmamızın sonuçlarına göre ankilozan spondilit olgularında alerjik rinit sıklığının daha düşük olduğu gözlenmiştir. Otoimmün hastalıklarda alerjik rinit sıklığı ve klinik bulgularına ilişkin daha ileri çalışmalara gereksinim bulunmaktadır.