ENT Updates
Research Article

Assesment of voice quality following vocal cord polipectomy

1.

Medical Park Hastanesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği, Uşak

2.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Hastalıkları Anabilim Dalı, Eskişehir

3.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı, Eskişehir

4.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı, Eskişehir

ENT Updates 2012; 2: 70-75
DOI: 10.2399/jmu.2012002005
Read: 792 Downloads: 579 Published: 03 February 2021

Objective: Endolaryngeal microsurgery is the fundamental treatment of vocal cord polyps. After surgical treatment, the changes in the voice quality can be measured by various scales that examine the audio perception of the voice and/or by objective voice analyses done with the help of a software program. The aim of this study was to evaluate the vocal performance of the patients with vocal cord polyps operated with endolaryngeal microsurgery.

Methods: In this study, Vocal Performance Questionnaire and acoustic voice analyses were performed on 40 patients with vocal cord polyps operated with endolaryngeal microsurgery and the results were compared statistically.

Results: When pre-, and postoperative comparisons of the parametres of the cases were evaluated statistically by Vocal Assessment program, a statistically significant decrease in postoperative Jitter (%), Shimmer (%), Fo tremor (Hz), noise energy (dB), harsh voice, hoarse voice, breathy voice parameters, while a statistically significant increase in percent voiceless, and voiced time during habitual phonation, fundamental frequency change interval (Hz) was detected. However in statistical comparisons of parameters using Real Analysis Program, a statistically significant decreases were detected in percent voiceless time during habitual phonation, fundamental frequency change interval (Hz), and percent voiceless time values between the lowest-, and the highest-pitched sounds that could be recorded during phonation after the treatment, while statistically significant increases in posttreatment percent voiced time during habitual phonation, percent voiced time values between the lowest-, and the highest-pitched sounds that could be recorded during phonation, and fundamental frequency change interval (Hz) were demonstrated.

Conclusion: It has been conceived that the physiology of the larynx can be protected with a successful surgical excision and the phonatuary functions of the vocal cords can be returned to normal.


Vokal kord poliplerinde cerrahi tedavi sonrası ses kalitesinin değerlendirilmesi

Amaç: Endolaringeal mikrocerrahi vokal kord poliplerinin temel tedavisidir. Cerrahi tedavi sonrası ses kalitesinde meydana gelen değişiklikler, sesin işitsel algısal değerlendirilmesini esas alan çeşitli skalalar ve/veya uygun bilgisayar yazılımlarının yardımıyla yapılan objektif ses analizleri ile değerlendirilebilir. Bu çalışmada, endolaringeal mikrocerrahi yöntemi ile tedavi edilen vokal kord polipli hastaların ses performanslarının değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Yöntem: Endolaringeal mikrocerrahi yöntemi ile tedavi edilen vokal kord polipli 40 hastaya cerrahi tedavi öncesi ve sonrası ses performans anketi ve objektif ses analizi yapılarak elde edilen bulgular istatistiksel olarak karşılaştırıldı.

Bulgular: Olguların tedavi öncesi ve sonrası Vocal Assessment programı ile değerlendirilen parametreleri istatistiksel olarak karşılaştırıldığında Jitter (%), Shimmer (%), Fo tremor (Hz), gürültü enerjisi (dB), tırmalayıcı ses karakteri, kısık ses karakteri, soluklu ses karakteri değerlerinde tedaviden sonra istatistiksel olarak anlamlı derecede azalma saptanırken, ortalama Fo (Hz,) habitüel Fo, harmonik gürültü oranı ölçüm değerlerinde ise anlamlı derecede artış saptandı. Real Analysis programı ile değerlendirilen parametrelerin istatistiksel karşılaştırılmasında ise habitüel fonasyonda ötümsüz zaman yüzdesi, temel frekans değişim aralığı (Hz), ve çıkarılabilen en pes ve en tiz sesler arasındaki fonasyon sırasında ötümsüz zaman yüzdesi değerlerinde tedaviden sonra istatistiksel olarak anlamlı derecede azalma saptanırken, habitüel fonasyon sırasındaki ötümlü zaman yüzdesi, en pes ve en tiz sesler arasındaki fonasyon sırasında ötümlü zaman yüzdesi, en pes ve en tiz sesler arasındaki fonasyon sırasında temel frekans değişim aralığı tedavi sonrası istatistiksel olarak anlamlı derecede artış gösterdiği saptandı.

Sonuç: Başarılı bir cerrahi eksizyon ile larenks fizyolojisinin korunabileceği ve vokal kordların fonatuar fonksiyonlarının normale döndürülebileceği düşünülmüştür.

Files
EISSN 2149-6498