ENT Updates
Clinical Research

How much are the incidental abnormalities on brain MRI clinically significant in otolaryngology practice?

1.

Clinic, Istanbul Training and Research Hospital, Istanbul, Turkey

2.

Department of Otorhinolaryngology - Head and Neck Surgery, Başkent University Istanbul Hospital, Istanbul, Turkey

3.

Department of Radiology, Başkent University Istanbul Hospital, Istanbul, Turkey

4.

Department of Otorhinolaryngology - Head and Neck Surgery, Başkent University Ankara Hospital, Ankara, Turkey

ENT Updates 2016; 6: 135-139
DOI: 10.2399/jmu.2016003004
Read: 1147 Downloads: 545 Published: 01 February 2021

Objective: We aimed to investigate the frequency of incidental diagnosis of paranasal sinus and mastoid abnormalities on brain magnetic resonance imaging (MRI) and its correlation with symptoms of patients.

Methods: We examined 100 patients who underwent brain MRI due to several different complaints other than sinusitis and mastoiditis. The patients who had any nasal or otologic pathology in otolaryngology examination were excluded from the study. Afterwards, a total of 65 patients were included into the study. The questionnaire consisted of otological symptoms and Sino-nasal Outcome Test (SNOT-20), Lund and Mackay scoring system for rhinosinusitis were filled by all patients immediately prior to imaging. The analysis of the MRI scan in terms of rhinosinusitis according to the Lund-Mackay radiological scoring and mastoiditis was performed by the same radiologist.

Results: The mean age of 65 patients was 46.62±17.73 years. Eighteen (27.7%) of these were men and 47 (72.3%) were women. In 26 (40%) of 65 patients, MRI demonstrated mastoiditis. We could not find any statistically significant correlation between mastoiditis and upper respiratory tract infection (p=0.896). There was no statistically significant relationship between radiological scores and total sinus symptom scores (p=0.93). Additionally, we could not find any correlation between radiological scores and SNOT-20 (p=0.923).

Conclusion: Our findings demonstrated that although some of these patients had various symptoms of sinus or mastoid diseases, these symptoms had no statistically significant correlation with the radiological diagnosis. In conclusion, radiologists should advise clinical correlation of their radiologic findings rather than reporting a clinical diagnosis such as sinusitis and mastoiditis.


Beyin MR’ında saptanan insidental bulgular otolarengoloji pratiğinde klinik olarak ne kadar önemlidir?

Amaç: Serebral manyetik rezonans görüntülemede (MRG) saptanan insidental paranazal sinüs ve mastoid anomali tanılarının sıklığı ve bu tanıların hastaların semptomları ile korelasyonunu araştırmayı amaçladık.

Yöntem: Sinüzit ve mastoidit harici baflka flikayetler nedeniyle beyin MRG çekilen toplam 100 hasta incelendi. Otolarengoloji muayenesinde herhangi bir nazal veya otolojik patoloji saptananlar çalışmadan çıkartıldıktan sonra çalışmamıza 65 hasta dahil edildi. Tüm hastalara görüntüleme öncesi otolojik semptomlarını ve rinosinüzit flikayetleri için Sinonazal Sonuç Testi (SNOT-20) ve Lund and Mackay skorlama sistemini içeren bir anket formu uygulandı. Mastoidit varlığı ve Lund-Mackay radyolojik skorlaması not edilerek yapılan MRG analizi aynı radyolog taraf›ndan uygulandı.

Bulgular: Çalışmamızdaki 65 hastanın ortalama yaşı 46.62±17.73’tü. Bunların 18’i (27.7%) erkek ve 47’si (72.3%) kadındı. Altmış beş hastanın 26’sında (%40) MRG’de mastoidit saptandı. Üst hava yolu enfeksiyonu ile mastoidit arasında istatistiksel olarak anlaml› bir iliflki bulamadık (p=0.896). Radyolojik skorlar ile total sinüs semptom skoru arasında istatistiksel olarak anlamlı korelasyon yoktu (p=0.93). Ayr›ca, radyolojik skorlar ile SNOT-20 arasında korelasyon bulamadık (p=0.923).

Sonuç: Bulgularımız göstermiştir ki; her ne kadar hastaların sinüs veya mastoid hastalıkları ile ilişkili şikayetleri olsa da bu şikayetler ile radyolojik tanılar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon bulunmamıştır. Sonuç olarak, radyologlar sinüzit ve mastoidit gibi klinik tanı rapor etmek yerine radyolojik bulgularının klinik korelasyonunu önermelidir.

Files
EISSN 2149-6498