.jpeg)
The larynx as a site of tuberculosis represents less than 1% of the total of this disease. The incidence of laryngeal tuberculosis is increasing worldwide. Recent studies have described a change in the clinical features of laryngeal tuberculosis. Laryngeal tuberculosis is often misdiagnosed, as it is uncommon. Upper aerodigestive tract tuberculosis is difficult to differentiate from carcinoma; thus, tissue biopsy is necessary for a definite diagnosis. We present six recent cases of laryngeal tuberculosis which its diagnosis was made in all cases through laryngeal biopsy. All were male and their ages ranged from 42-60 years. The prominent presenting symptom was hoarseness. Four patient showed ulcerative lesions, 2 showed pseudo-tumoral images in the larynx. Histopathological results showed granulomatous infectious disease. Chest radiography showed heterogenous density in four of the cases, reticulonoduler density in one, and cavitary, infiltrative lesions in one case. Patients were free of disease after 9 months of tuberculostatic therapy, and laryngeal appearances were almost normal.
Larengeal tüberküloz: Altı olgu serisi
Larengeal tüberküloz tüm tüberkülozların %1'inden azını temsil eder. Son yıllarda insidansı tüm dünyada artmaktadır. Güncel çalışmalar larengeal tüberkülozun klinik özelliklerinde değişiklik olduğunu bildirmektedir. Nadir görülmesi nedeniyle sıklıkla yanlış tanı alır. Üst aerodijestif trakt tüberkülozunun klinik olarak karsinomdan ayrımının zor olması nedeniyle kesin tanı doku biyopsisi ile konur. Bu çalışmada larengeal biyopsi ile tanı koyduğumuz 6 larengeal tüberküloz olgusu sunulmaktadır. Tümü erkek ve yaşları 42-60 arasında olup en sık görülen semptom ses kısıklığıydı. Larenkste dört hastada ülseratif lezyonlar, ikisinde ise psödo-tümöral lezyon mevcuttu. Lezyonların histopatolojik incelemesinde granülomatöz enfeksiyon bulguları saptandı. Radyolojik akciğer değerlendirmesinde dört hastada heterojen dansite artışı, bir hastada retikülonodüler dansiteler, bir hastada kaviter ve infiltratif lezyonlar izlendi. Dokuz aylık tüberkülostatik tedavi sonrasında 6 olgunun yakınmaları tamamen kayboldu ve larenksleri olağan olarak değerlendirildi.