Objective: The aim of the present study was to analyse the clinical, radiographic, and surgical outcomes of paranasal fungus ball.
Methods: A retrospective data analysis was performed on 16 patients who underwent endoscopic sinus surgery for paranasal sinus fungus ball between December 2005 and November 2014. The patient’s demographic data, clinical presentations, radiological findings and surgical outcomes were analysed.
Results: There were 10 female (62.5%) and six male (37.5%) patients with a mean age of 53.6 (range: 32 to 74) years. Most common symptoms were headache and facial pain. Computed tomography showed a hyper-dense area in 12 patients (75%) and sclerosis in bony walls of the sinus in 13 patients (81.3%). Magnetic resonance imaging revealed a marked low intensity on T2 weighted images in all cases (100%). All patients were treated with functional endoscopic sinus surgery. Only one patient had a recurrence in the postoperative period.
Conclusion: The surgical opening of affected sinus ostium and removal of the fungal concentration were the treatment of choice in all cases.
Paranazal sinüs mantar topu: Klinik özellikler ve cerrahi sonuçlar
Amaç: Bu çalışmanın amacı paranazal mantar topunun klinik, radyografik ve cerrahi sonuçlarını analiz etmektir.
Yöntem: 2005 Aralık – 2014 Kasım tarihleri arasında paranazal mantar topu için endoskopik sinüs cerrahisi geçiren 16 hastanın verileri geriye dönük incelendi. Hastanın demografik verileri, klinik sunumları, radyolojik bulguları ve cerrahi sonuçları analiz edildi.
Bulgular: Çalışmaya yaş ortalaması 53.6 (aralık: 32–74) yıl olan 10 (62.5%) kadın ve 6 (37.5%) erkek hasta katılmıştır. En sık görülen semptomlar baş ve yüz ağrısı idi. Bilgisayarlı tomografi 12 (75%) hastada hiperdens bir alan ve 13 (81.3%) hastada sinüsün kemik yapıdaki duvarları nda skleroz olduğunu göstermiştir. Manyetik rezonans görüntüleme olguların tümünde (100%) T2-ağırlıklı görüntüleme, belirgin derecede düşük bir dansitenin var olduğunu ortaya koymuştur. Hastaların hepsi işlevsel endoskopik sinüs cerrahisiyle tedavi edilmiştir. Yalnızca bir hastada postoperatif dönemde nüks olmuştur.
Sonuç: Her olguda etkilenmiş sinüs ağzının cerrahi yolla açılması ve fungal yoğunluğun ortadan kaldırılması tercih edilen tedavi şekli olmuştur.