Objective: To determine whether specific allergens induce specific symptoms or not, and whether symptoms and the severity of the symptoms change in the parallel with the increase in the duration of allergic rhinitis or not.
Methods: This trial was conducted through retrospective screening of the data forms of patients who had presented to our ENT-Allergy Unit with allergic symptoms, and diagnosed as allergic rhinitis based on the history, examination and prick test or serum specific IgE results.
Results: A total of 235 patients were enrolled in the trial. Nasal discharge and postnasal drip were significantly less common in tree allergies, itching and watering of the eyes were more common in grass allergies. Redness in the eyes was significantly less common in weed allergies. Nasal discharge was significantly less common in allergy against animal epithelium and hair. Sneezing and itching/watering of the eyes were significantly less, while hyposmia was more frequently seen in house dust-mite allergies. Comparison of the duration of allergic rhinitis with the frequency of symptoms revealed a statistically significant increase in hyposmia and redness in the eyes in seasonal allergic rhinitis, parallel to the increase in the duration of allergic rhinitis.
Conclusion: We suggest that specific symptomatic treatments directed against the allergen(s) which also shorten duration of allergic rhinitis may be an option in the management of allergic rhinitis and will yield positive outcomes in terms of improved control of the symptoms and hence quality of life of the patients.
Alerjik rinit semptomları ve şiddet dereceleri ile spesifik alerjenler ve alerjik rinitin süresi arasındaki ilişki
Amaç: Spesifik alerjenlerin spesifik semptomları tetikleyip tetiklemediğini, semptomları ve semptomların şiddet derecesini alerjik rinitin süresindeki artışla koşut olarak değişip değiştirmediğini belirlemek.
Yöntem: Bu çalışma hasta veri formlarının retrospektif taranması yoluyla KBB-Alerji Ünitesine alerjik semptomlarla gelen ve hasta öyküsü, muayene, prick testi veya serum spesifik IgE sonuçlarına dayanarak alerjik rinit tanısı konan hastalarda uygulandı.
Bulgular: Çalışmaya toplam 235 hasta alındı. Burun ve geniz akıntısı ağaç alerjilerinde anlamlı derecede daha az, ot alerjilerinde ise gözlerde kaşıntı ve sulanma daha sık görüldü. Gözlerde kızarıklık yabani ot alerjisinde anlamlı derecede daha azdı. Hayvan saç ve epitel döküntülerine karşı alerjide burun akıntısı anlamlı derecede daha düşük oranda görüldü. Ev tozu-akar alerjilerinde aksırık, gözlerde kaşıntı ve sulanma anlamlı derecede daha seyrek, hipozmi ise daha sık gözlendi. Alerji süresinin semptomların sıklığıyla karşılaştırması, mevsimsel alerjik rinitte, alerjik rinitin süresiyle paralel bir biçimde, hipozmi ve gözlerde kızarıklıkta semptomlarında istatistiksel açıdan anlamlı artış olduğunu gösterdi.
Sonuç: Alerjen(ler)e karşı yöneltilen ve alerjik rinitin süresini kısaltan spesifik semptomatik tedavilerin alerjik rinit tedavisinde bir fırsat olduğunu, semptomların ve dolayısıyla hastaların yaşam kalitesinin daha iyi kontrol edilmesi sayesinde olumlu sonuçlar vereceğini düşünmekteyiz.