ENT Updates
Clinical Research

Incidence of occult lymph node metastasis in patients with head and neck cancer

1.

Department of ENT, Faculty of Medicine, Eskişehir Osmangazi University, Eskişehir, Turkey

ENT Updates 2016; 6: 43-45
DOI: 10.2399/jmu.2016001008
Read: 1133 Downloads: 727 Published: 29 January 2021

Objective: The objective of the study is to determine the incidence of occult lymph node metastasis detected in patients with head and neck cancer who applied to our clinic.

Methods: Medical files of 107 patients who had been diagnosed as head and neck cancer between 2007 and 2012 were retrospectively examined. The patients who were accepted as N0 both clinically and radiologically at the time of diagnosis and those who had undergone neck dissection in addition to the treatment of primary tumor were included in the study. The patients were grouped based on the diagnosis of the primary tumor. Histopathology results of the patients and those with lymph node metastasis were documented. The proportion of the patients with occult lymph node metastases was calculated and primary tumor sites with a higher probability of occult lymph node metastases were determined.

Results: A total of 64 patients were included in the study who were diagnosed as laryngeal (n=42; 65.6%), oral cavity (n=15; 23.4%), parotid gland (n=5; 7.8%), nasal cavity (n=1; 1.5%) and auricular (n=1; 1.5%) carcinomas. Histopathologically lymph node metastases were detected in patients with laryngeal (n=12; 70.5%), oral cavity (n=4; 23.5%) and parotid gland (n=1; 5.8%) carcinomas. Laryngeal cancers were subdivided into supraglottic (n=4), transglottic (n=7) and glottic (n=1) cancers. The highest rate of metastasis was detected in patients with transglottic laryngeal carcinoma.

Conclusion: Occult lymph node metastasis is an important issue which should be kept in mind in cases with head and neck cancers. Location of primary tumor is an effective influential factor concerning this issue. As a result of this study, we thought that occult lymph node metastases are frequently seen in patients with transglottic laryngeal cancers.


Baş ve boyun kanserli hastalarda gizli lenf nodu metastazı insidansı

Amaç: Bu çalışmanın amac› kliniğimize baflvuran baş-boyun kanserli hastalarda saptanan gizli lenf nodu metastazı oranını belirlemektir.

Yöntem: Kliniğimizde 2007 ile 2012 tarihleri aras›nda baş ve boyun kanseri tanısı alan 107 hastanın dosyası retrospektif olarak incelendi. Tanımanında klinik ve radyolojik olarak N0 kabul edilen ve primer tümörün tedavisine ek olarak boyun diseksiyonu yapılan hastalar çalışmaya dâhil edildi. Hastalar primer tümör tanısına göre gruplandırıldı. Hastaların patoloji sonuçları dokümante edildi ve lenf nodu metastazı olan hastalar tespit edildi. Gizli lenf nodu metastazına sahip hastaların oranı hesaplandı ve gizli lenf nodu metastazı ihtimali yüksek olan primer tümör bölgeleri belirlendi.

Bulgular: Çalışmamıza dahil edilen toplam hasta sayısı 64’tür. Altmış dört hastanın 42’si (%65.6) larenks, 15’i (%23.4) oral kavite, 5’i (%7.8) parotis bezi, 1’i (%1.5) nazal kavite, geri kalan 1’i (%1.5) ise aurikula kanseri tanısı olan hasta idi. Larenks kanseri olan 12 (%70.5) hastada (4’ü supraglottik, 7’si transglottik ve 1’i glottik), oral kavite kanseri olan 4 (%23.5) hastada ve parotis kanseri olan 1 (%5.8) hastada histopatolojik olarak lenf nodu metastazı mevcut idi. Larenks kanseri, supraglottik (n=4), transglottik (n=7) ve glottik (n=1) alt gruplarına ayrılmaktaydı. En yüksek gizli lenf nodu metastaz oranı transglottik larenks kanserinde tespit edildi.

Sonuç: Baş boyun kanserlerinde gizli lenf nodu metastazı akılda tutulması gereken önemli bir konudur. Bu konuda önemli etkili husus ise primer tümörün lokalizasyonudur. Bu çalışılma sonucunda transglottik larenks kanserlerinde gizli lenf nodu metastaz oranının yüksek olduğunu düşünüyoruz.

Files
EISSN 2149-6498